Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ikinci yurt dışı ziyaretini gerçekleştirdiği Azerbaycan’a hareketinden önce havalimanında gazetecilere çok önemli açıklamalar yaptı.
Gündeme dair soruları cevaplayan Erdoğan şunları söyledi:
''Biz krizlere hazırlıklıyız. Yere sağlam basıyoruz. Daha önce teğet geçecek dedim. Bu sefer teğet geçeceğe de benzemiyor. Daha güçlüyüz.
Eğer verim ekonomisinde saf alırsak israf ekonomisinden uzak durursak kriz bize uğramaz.
Biz bugün güçlüysek kamu harcamalarında yaptığımız tasarruftandır.
Bizim anayasayla ilgili çalışmalarımız her siyasi partinin yapmasını arzu ettiğimiz çalışma. Biz dersimizi çalışıyoruz. Bununla bir çerçeve oluşturacağız. Daha önce yaptığımız bir çalışma vardı ama bu sürede Türkiye’de birçok şey değişti.
Biz muhalefete çağrımızı her zaman yaptık. 1 Ekim’den sonra başlayacak süreçte muhalefet bizim bu davetimize nasıl cevap verir bilemiyorum.
Biz herhangi bir dayatmanın içerisinde değiliz. İktidarı ve muhalefeti ile birlikte STK’lar ve söyleyecek sözü olan çevrelerle konuşmak suretiyle en idealiniz yakalamanın gayretinde olacak.
Tüm vatandaşlar işte bu benim anayasam demeli. Şu andaki anayasa gibi amalarla ancaklarla geçici maddelerle dolu bir anaysa istemiyoruz.
Türkiye 760 bin kilometrekaresi ve 74 milyon vatandaşıyla bir bütündür. Kimse bu bütünlük üzerinde operasyona giremez. Kimse küçük akıllarıyla bütünlüğü parçalama gayretiyle giremez.
Herkes vergisini ödemek zorundadır. Ödemezse bedelini ödemek zorundadır.
Vergi vermeyeceğim ama merkezi yönetim bana destek verecek. Yağma Hasan’ın böreği…
Biz Doğu ve Güneydoğu'ya herhangi parti yüzünden yardım yapmıyoruz. Ülkemizin aynı güzelliklere sahip olması için yapıyoruz.
Orada benim insanım var mı var. Biz oraya hizmeti götürürüz. Herhangi bir partinin varlığı bizi ilgilendirmiyor.
Bu sözlerin sahipleri oraya yatırım yapılmasını istemiyorlar. Biz yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz.
Genelkurmayımızın açıklaması zaten çok detaylı bir açıklama. Artık ikinci bir açıklamayı gerektirecek bir durum yok.
Güvenlik güçleriyle bu mücadeleyi sürdürmenin ötesinde Milli Birlik ve Kardeşlik projesi içinde bu mücadeleyi sürdürme arzusundayız.
Yalnız medyadan bu noktada şikayetçiyiz. Bakın, Norveç’teki hadise nedeniyle Gizem kızımızın ailesini aradım ve bana, “Kızımın fotoğrafını yayınlamak için bizden izin istediler.
Bizde bu var mı. Yok. bizde her türlü ajitasyon ve ülkemizde moral güçleri olması gereken kuruluşları demoralize etmek için bir gayret var.
Terörün en önemli silahı propagandasını yaptırmaktır. Teröristlerin temsilcileriyle medyanın el ele vermesini anlayamıyorum.
İstiyoruz ki medya organlarının hepsi bu hassasiyeti göstersin ve amacımıza ulaşalım.
İçişleri Bakanlığımızın raporu da geldi. Arada çok ciddi bir fark yok bu nedenle İçişleri Bakanlığımızın bu konuda bir açıklama yapmasına gerek görmedik.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder